Dijital PR nedir? sorusu dijital ortamların ve mecraların ortaya çıkıp yaygınlaşmasıyla merak edilip sorulmaya başlanan bir soru oldu. Ticaretten pazarlamaya, üretimden iletişim kanallarına kadar çoğu sektörün ve hizmetin dijitale dönüşmesiyle birlikte halkla ilişkiler çalışmaları da geleneksel medya mecralarından dijital ortamlara geçmekte geç kalmadı.
Dilimize İngilizce’deki public relations kelimelerinin kısaltılışından giren PR terimi, dünyada da ülkemizde de epey eskilere dayanıyor. Günümüzde çoğu kavramın önüne gelen “dijital” kelimesinin yarattığı farkla birlikte dijital PR nedir? Konusunu bu yazımızda ele alacağız.
PR’ın Dijital Hali: Dijital PR Nedir?
PR, halkla ilişkiler bir işletmenin, kurumun ya da örgütün bağlantı kurduğu ya da kurabileceği kimselerin anlayış, sempati ve desteğini elde etmek ve bunu devam ettirmek için yaptığı sürekli ve örgütlenmiş bir yönetim fonksiyonudur. Temelinde ikna, retorik, algı kavramları yatmaktadır. (Wikipedia) PR, temelde halka ilişkiler esasına dayansa da aslında kurum ve işletmeler için algı yönetimi işidir. Çünkü bir marka kurumsal kimliğini kendisi oluştursa da onu piyasada var eden nokta, müşteri kitlesinin o markayı algılayış biçimidir. İşte tüm marka konumlandırma, itibar yönetimi ve marka ile kitlesinin arasındaki mesaj alışverişini oluşturan asıl temel marka tarafından iletilen içeriklerin nasıl anlamlandırıldığıdır. Tüm PR çalışmalarının çıkış noktasını oluşturan da budur; anlatıldığı gibi anlaşılmak istenmek.
Geleneksel PR
Ülkemizde olduğu gibi dünyada da PR terimi konuşulmaya başlandığında marka, kurum ve kişilerin kendilerini anlatma imkânı bulabildiği ve hedef kitlelerine ulaşabildiği mecralar gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi kanallarından ibaretti. Bu durum PR çalışmaların yüksek maliyetlerle yapılmasına ve sadece belli kitleler tarafından ulaşılabilir olmasına sebep oluyordu. Geleneksel mecralardan yapılan PR çalışmalarının önem arz eden bir diğer olumsuz tarafı da yapılan çalışmaların tek taraflı bir şekilde ilerlemesiydi. Hedef kitle ile karşılıklı etkileşim ve buna bağlı olarak geri dönüşüm ve ölçümleme çok kısıtlı ve uzun süren araştırmalar gerektiriyordu.
Dijital PR
Dijital PR, yukarıda tanımını yaptığımız tüm PR çalışmalarının dijital ortamlar ve mecralar üzerinden yürütülmesidir. Dünyadaki çoğu hizmet, aktivite ve sektörün dijitale dönüşmesiyle birlikte reklam, tanıtım ve PR faaliyetleri de çok kısa sürede bu yeniliğe adapte oldu. 2000’li yıllarla birlikte internet gazetelerinin ve forumların kullanıcı ve ziyaretçi sayılarının artmasıyla başlayan dijital PR çalışmaları 2010’lu yıllardan sonra sosyal medya mecralarının yaygınlaşmasıyla birlikte yapılan çalışmaların büyük bir çoğunluğu dijitale dönüşmeye başladı. Günümüzde de bu oranlar hızla artmaya devam ediyor.
Artık markalar, kurumlar, işletmeler veya kişiler çok küçük maliyetlerle kendi reklam, tanıtım ve PR çalışmalarını yapabilir hale geldi. Üstelik bunu, geleneksel medya organlarına göre çok daha kolay, etkili, ölçülebilir sonuçlar elde ederek yapma imkânı buldular. Burada da farklılaşarak önem kazanan bir kavram karşımıza çıktı; içerik.
Dijital PR’da İçerik
Dijital kanallar ve sosyal medya mecraları için geçerli bir söz vardır: “İçerik her şeydir.” Evet, artık herkesin bir şeyler söyleyip yapabildiği dijital dünyada öne çıkmanın en önemli koşulu iyi içerik üretebilmektir. Çünkü artık bir şeyler söylemek hiçbir marka için önemli ve yeterli değildir. Yapılan herhangi bir PR çalışması veya reklam tanıtım faaliyeti hedef kitlenin ilgisini çekmeyen bir içerikse, o mesaj dijital çöplüğe atılmış milyarlarca mesajdan ileriye gidemez.
Tam tersi durumda ise, kaliteli ve hedef kitleye göre hazırlanmış bir içerik dakikalar içerisinde organik bir şekilde milyonlarca kişiye ulaşabilir. Üstelik bunu çok düşük maliyetlerle gerçekleştirmek mümkün. Fakat kartopu etkisi denilen böyle başarılı bir içerik üretmek için de hedef kitlenin iyi analiz edilip o kitleye göre yaratıcı bir çalışmanın yapılması gerekir. İşin zor kısmı da tam olarak budur.
Dijital PR’ın Avantajları
Geleneksel PR’a göre Dijital PR çalışmaları, dijital medyanın yapısı sayesinde farklılaşıp birçok avantaj sağlamaktadır. Bu avantajları maddeler halinde sıralayacak olursak:
- Ölçümleme ve Analiz: Dijital dünyanın en büyük nimeti diyebiliriz. Geleneksel mecraların aksine dijital mecralarda yapılan her davranışın analizini yapmak mümkün. Örneğin attığınız bir tweetin kaç kişiye eriştiğini, kaç kişinin beğendiğini, retweet yaptığını veya kaç kişinin tepkisiz kaldığını çok kolay bir şekilde görebilirsiniz. Yada youtube’daki bir videonuzun hangi bölümlerinin daha çok izlenip hangi bölümlerinin az izlendiğini; bir sitede yayınlanan yazının kaç kişi tarafından okunduğunu çok kolay bir şekilde ölçebilir, bir sonraki adımınızı bu analizlere göre atabilirsiniz.
- Etkileşim: Geleneksel mecralardan yapılan PR çalışmaları tek yönlü mesaj iletimi şeklinde iken; dijital PR’da yaptığınız her paylaşıma anında geri dönüş alıp reaksiyonları kontrol edebilir ve yaptığınız çalışmanın başka kişiler tarafından paylaşılmasını sağlayabilirsiniz. Böylece hedef kitlenizle daha kolay iletişim kurup marka sadakati oluşturabilirsiniz.
- Düşük Maliyet: Dijital PR çalışmaları geleneksel mecralarda yapılanlara kıyasla oldukça düşük maliyetlidir. Daha fazla bütçeyle daha fazla kişiye ulaşma imkânı da sunan dijital mecraların farkı düşük bütçelerle de etkili kampanyaların yapılabilmesidir. Örneğin; başarılı bir viral içerik çok az maliyetlerle milyonlarca kişiye ulaşabilir. Yukarıda bahsettiğimiz içerik konusunun önemi de burada yatıyor.
- Dinamik ve Kalıcı: Dijital PR çalışmaları kalıcıdır. Geleneksel mecralardan yapılan çalışmalar sadece o günün gazetesinde veya televizyonun yayın akışında yer alabilirken; dijital içerikler o mecralarda her zaman bulunur. Bu yüzden o içerik yıllar sonra bile etkileşim alıp dinamikliğini koruyabilir.